Aşıklar geleneği; yüzyılların deneyimlerinden süzülerek biçimlenmiş, şiiri, müziği ve hikaye anlatımını içeren çok yönlü bir sanattır.
Her şeyden önce aşıklık geleneğinde sazlı veya sazsız, doğaçlama yoluyla kaleme alınan veya birkaç özelliği birden taşıyan geleneğe bağlı olarak şiirlerden oluşmaktadır.
Ozanlık geleneğinde doğa sevgisi, halk sevgisi vardır, vatan sevgisi, hak sevgisi vardır.
Her şeyden önce aşıklar halkın bağrından kopar ve temsil ettiği toplumun sorunlarını, mesajlarını sazıyla anlatmaktadırlar.
Ancak aşıklık kavramında söyleyen kişiye “aşık“, bu söyleme biçimine aâşıklık – aşıklama“, âşıkları yönlendiren kurallar bütününe de “aşıklık geleneği” adı verilmektedir.
Aytışmak: Karşılıklı konuşmak, deyişmek (Ayıtmak/Aytmak: Konuşmak).
Sözcüğün eski biçimi aytışma şeklindedir.
Ayrıca deyişme de denilmektedir.
En az iki aşık kendi kendilerine ya da bilirkişiler ve dinleyiciler karşısında belli kurallar çerçevesinde şiir yarışı yapmaktadırlar.
Mahlas Alma: Mahlas, şairlerin yazdıkları şiirlerde asıl adlarının yerine kullandıkları takma ada denilmektedir.
Halk edebiyatında mahlas geleneğe bağlı uygulanan bir kuraldır.
Aşıkların çoğunun asıl ismi unutulmuş, mahlasları isim olarak kullanılır olmuştur.
Aşıklar ve Aşık Edebiyatı’nın En Önemli Temsilcileri
16. yüzyıl: Köroğlu, Kul Mehmet, Aşık Garip, Aşık Kerem,
17.yüzyıl: Karacaoğlan, Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık Ömer, Kuloğlu, Ercişli Emrah,
18.yüzyıl: Gevheri,
19.yüzyıl: Dertli, Dadaloğlu, Erzurumlu Emrah, Bayburtlu Zihni, Seyrani, Ruhsati.
Köroğlu
Her şeyden önce halk şairleri arasında kavganın ve özgürlüğün sembolüdür.
III. Murat döneminde Osmanlı ordusuyla İran savaşlarına katılmıştır.
Bolu Beyi’nden babasının intikamını almak için dağlara çıkmış, yiğitlik ve iyilikseverliği ile destanlaşmıştır.
Ancak Köroğlu destanına göre asıl adı Ruşen Ali’dir.
Yiğit bir kahramandır.
Şiirlerinde coşkun bir söyleyiş, yalın bir dil kullanmıştır.
Aşk, doğa sevgisi, yiğitlik, dostluk konularını işlemiştir.
Sonuçta şiirlerinde din ve tasavvuf konularını ve genellikle aşk konusunu işlemiştir.
Karacaoğlan
Her şeyden önce Güney Anadolu’da, Toroslu Türkmen aşiretleri arasında yaşamıştır.
Ancak Anadolu’nun bütün yörelerini dolaşmıştır.
Aşk şairidir.
Aşk dışında şiirlerinde tabiat, gurbet, sıla özlemi, ölüm de yer almaktadır.
Şiirlerinde hayalden çok gerçeğe rastlanmaktadır.
Ayrıca Türkü, koşma, semai, varsağı, destan türlerinde şiirler söylemiştir.
Ama genellikle 11’li, 8’li hece ölçüsü ve yarım kafiye kullanmıştır.
Şiirleri mahalli kelimeler ve deyimler yönünden çok zengindir.
Sonuçta şiirlerinde açık, anlaşılır, içli ve özlü bir söyleyişi vardır.
Dadaloğlu
Her şeyden önce Toroslarda göçebe olarak yaşayan Avşar Türkmenlerindendir.
Ancak kahramanlık şiirleri ile Köroğlu’na, aşk şiirleri ile Karacaoğlan’a benzemektedir.
Ama Divan şiirinden etkilenmemiştir.
Fakat yalın ve içten bir söyleyişi, lirik ve epik bir anlatımı vardır.
En başarılı olduğu şiirleri koçaklamaları arasındadır.
Sonuçta şiirlerinde Avşar Türkmenlerinin mücadele içinde geçen hayatlarını anlatmıştır.
Erzurumlu Emrah
İyi bir eğitim almıştır.
Fakat gezgin bir şairdir.
Ancak tasavvuf şiirine ağırlık vermiş, şiirlerinde ağır bir dil kullanmıştır.
Divan şairlerinden etkilenmiştir.
En iyi şiirleri koşmaları ve semaileri arasındadır.
Aşık Veysel
Her şeyden önce Cumhuriyet dönemi şairlerindendir.
Yurdu gezip sazıyla şiirler söylemiştir.
Ayrıca Köy enstitülerinde halk türküleri öğretmenliği de yapmıştır.
Fakat didaktik şiirlerinin yanında doğa, özlem, aşk konulu şiirleri daha çok ilgi görmüştür.
Ayrıca kendisi hakkında bilgi edinmek için de Aşık Veysel: Türk Halk Ozanımız yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Aşık Mahzuni Şerif
Her şeyden önce halk şairi ve bestecidir.
Ayrıca Bektaşi kültürünün dünyaya tanıtılmasında önemli bir yeri vardır.
Aşıkların Bayramı
Kültürümüzün en mühim öğelerinden birisi Aşıklık Geleneğidir.
Her şeyden önce Anadolu’da hep var olmuş, ama belli bölgelere sıkışmış, sesi cılızlaşmış bu gelenek 15 Ekim 1966’dan beri ‘’Aşıklar Bayramı‘ ‘olarak sürdürülmektedir.
İlk defa 1966 yılında Konya’da düzenlenmiş olan Aşıklar bayramı, unutulmaya yüz tutmuştur.
Sonuçta gelenek ve göreneklerimize sahip çıkıp, yaşatmalıyız.
Bu kapsamda 2019 yılında Dünyada yılın kitabı seçilen ve Attila İlhan Roman Ödülü‘nü alan Kemal Varol‘un kaleme aldığı ”Aşıklar Bayramı” romanı https://www.kitapyurdu.com sinemaya uyarlanmaktadır.
Bu filmin baş rolünde de Kıvaç Tatlıtuğ oynamaktadır.
Ulusal ve uluslararası alanda pek çok ödül almış “Sonbahar”, “Gelecek Uzun Sürer”, “Rüzgarın Hatıraları” filmleriyle tanınan yönetmen Özcan Alper ve Kemal Varol’un senaryosunu birlikte yazdığı film Netflix’te https://www.netflix.com/tr/ yayınlanacaktır.