Antibiyotik, herhangi bir mikroorganizma tarafından, başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için üretilen her türlü maddedir.
Her şeyden önce Latince anlamı “hayata karşı” olan antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu hastalıkların, kanser ve mantar enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Ancak çoğu karaciğer ve böbrek yoluyla vücuttan atılmaktadır.
Bu nedenle de karaciğer ve böbrekte tahribat yapabilmektedir.
Bu nedenle de böbrek ve karaciğer hastalıklarında, antibiyotik tedavisi gerekiyorsa düşük dozlu veya böbrek ve karaciğer atılımı olmayan ilaçlar tercih edilmektedir.
Antibiyotikler genellikle çalışma prensiplerine göre gruplanmaktadırlar.
Hemen her antibiyotik türü genellikle belirli bakteri veya parazit türlerine karşı etkili olmaktadır.
Bu sebeple de farklı enfeksiyon türlerini tedavi etmek için farklı antibiyotikler kullanılır.
Ancak direnç gelişmemesi amacıyla önerildiği gibi, alınma saatlerine dikkat edilerek kullanılmalıdır.
Sonuçta da zamanından önce bırakılmamalıdır.
Her şeyden önce de bağırsaklarda probiyotik adı verilen yararlı bakteriler bulunmaktadır.
Bu konudaki Probiyotik ve Prebiyotik Penisilin ve Sir Alexander Fleming yazılarımızı da okumanızı öneririz.
Bu probiyotikler; sindirimi kolaylaştırır, B ve K vitaminlerini üretirler ve immün sistemi destekleyerek kansere karşı korumaktadırlar.
Aynı zamanda da zararlı mikropların çoğalmasını engelleyerek hastalıklardan korumaktadırlar.
Bilinçsiz şekilde antibiyotik alındığında bu probiyotikler yüzde 20 oranında ölmektedir.
Sonucunda da bu probiyotikleri tekrar bağırsaklara geri kazandırabilmek için en iyi organik beslenmeyle bile 2 yıl gibi uzun bir süre gerekebilmektedir.
Bu konularda farlı uzman doktor görüşlerini okumak isterseniz de https://www.memorial.com.tr web sitesindeki ilgili yazıyı veya Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşların yazılarını okumanızı önerebilirim.
Antibiyotik ve Yanlış Kullanımı
İlk ve en yaygın yanlış kullanımının başında ateş yüksek olması durumu gelmektedir.
Unutmamalıyız ki bu bir ateş düşürücü değildir ve ateş, vücudun savunma mekanizmasıdır.
Bu nedenle de ateşli durumlarda hemen bir hekime başvurarak teşhis koymasının sonucunda doktorunuz önerirse antibiyotik kullanmalısınız.
Ayrıca, bu vereceği veya muhtemelen reçetesini yazdığı aynı ilacı kullanmanız gerekmektedir.
Şayet eczacınız farklı bir antibiyotiği önerecek olursa onu da doktorunuza sormadan kullanmamalısınız.
Çünkü doktor bu hastalığınıza en uygun olanını size yazmıştır.
Özellikle de bu kararını verirken sizden bir kan testi istemiş olması da kuvvetle muhtemeldir.
Sonuçta bu ilaç size iyi geldiyse de başka birisine önermeyin veya sizinkini onun kullanımına vermeyin.
Bilmelisiniz ki sizin için iyi olan onda çok olumsuz sonuçlara neden olabilecektir.
Özellikle de yıllarda sağlık bakanlığının yaptığı duyurularla da karşılaştıysanız,
gereksiz yere antibiyotik kullanılmasına mani olunmaya çalışılmaktadır.
Mesela grip veya nezle durumunuzda da doktorunuz size bunun yerine farklı bir ilaç yazacaktır.
Bu konudaki duyurularda da söyledikleri gibi doktorunuza bu tür reçete yazması konusunda ısrarcı olmamalısınızdır.
Şayet antibiyotik kullanıyorsanız da her zamankinden biraz fazla su tüketmeniz ve
alkol kullanmamanızın yanında dengeli ve sağlıklı beslenmeniz de önerilmektedir.