Alışkanlıklarımız mı, Kaderimiz mi?
“Bütün bildiklerimiz hissettiklerimizden gelir.”
Da Vinci
Her şeyden önce güçlü bir yaşam mı istiyorsunuz?
Ama kim istemez ki?
Fakat maddi kaygıların ve çabuk zengin olmak için biriktirilen hırsın sonunda veda ettiğimiz kültürel birikimlerimizi insanoğlu olarak aramaya başladık.
Mesela sınırlar ötesi savaşlar, ticari büyüklüklerin yeterli olmaması, dünyayı sarsan petrol ve borç krizleri tüm ulusları ve doğal olarak yaşam kazanının içinde kaynayan tüm insanları esiri etmeye devam ediyor.
Fakat karşımıza çıkan kısır döngü bizleri sarıp sarmalıyor ve alışkanlıklarımız değişiyor.
Hızlı yaşanan hayatın içerisinde, özellikle kendimize uygun kuralları belirliyor ve bunlar doğru diyerek hareket ediyoruz.
Ancak kendi kültürel planlamamızı uygulamaya başladıktan itibaren uygarlığımızın çöküşü de hızlanıyor.
Ama örnek mi vermeliyim?
Alışkanlıklarımız ve Güzel Bir Örnek
-Bir ürün taşıdığınız araç ile nasıl olsa az mesafe var, güvenlik önlemine gerek yok kararımızla belki bir başkasının hayatını tehlikeye rahatlıkla atabiliyoruz.
-Trafik ışıkları yeşili bırakıp sarıya dönerken, hala şansımız var gaza basalım geçelim, bu kurallarda var düşüncemizle yola adımını atmış olan yayanın hayatını sona erdirebiliyor veya yaralayabiliyoruz.
-Cam kenarlarına yedinci katta bile yaşasak saksıları diziyor, rüzgârlı havalarda uçup insanları yaralamasına sebep olabiliyoruz.
İşte bütün bunlar ve benzer birçok başlık ile arttırabileceğimiz sorumsuz davranışlar, alışkanlıklarımızı ifade ediyor.
Özellikle yukarıdaki gibi kötü alışkanlıklar, kendi kültürümüzü kendimizin şekillendirmesi ve toplumsal yaşamın
şartlarına direnç göstermekten öte değil.
Sonunda ise zarar gören kişinin kaderi olarak adlandırılan şey maalesef sebebiyet veren kişinin veya toplumsal
yapının şekillendirdiği kültürel dejenerasyona kadar ulaşıyor.
Ayrıca https://nurchino.medium.com/ web sayfasını da takip edebilirsiniz.
Benzer konulardaki Vicdan Nedir? yazımızı da okumanızı öneririm.
Alışkanlıklarımıza Güney Kore Örneği
Her şeyden önce kültür ve eğitimin disiplinli olarak gündeminde olan ülkelerde toplumsal uyum, ekonomik başarı ve sınırların korunabilmesi çok mümkün.
Güney Kore yanı başındaki tehlikeyi yani kardeşlerinin yaşadığı Kuzey Kore’yi ve politik olarak nereden
bakacağınızın bilinmedik olduğu renkli kişilikte bir lideri olan bu tehlikeyi göze alıp patlak verecek savaşa karşı,
eğitim prensiplerini ve kültürel yapısını güçlendirmeyi seçerek günümüzün en güçlü ekonomilerinden biri ve
toplum bilimcilerin örnek gösterdiği bir ülke olmayı başardı.
Doğru alışkanlıklara sahip iseniz uzun zamanlı programlar size kazandıracaktır.
Kalbinde adalet hissini taşımakta olan insanların yaşadığı toplumlar sonunda başarılı olacaktır.
Hindistan bağımsızlık hareketinin öncüsü Gandhi’ nin çok anlamlı sözleri ile yazıma son verebilirim;
“Düşüncelerinize dikkat edin, sözcükleriniz olurlar,
Sözcüklerinize dikkat edin davranışlarınız olurlar,
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınız olurlar,
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, karakteriniz olurlar,
Karakteriniz kaderinizdir.”
Sevgiyle Kalın.
Kaynakça;
Uygarlıkların Batışı-Âmin Maalouf-YKY-2019
Terry Eagleton-Kültür-Can-2019
Thomas More-Utopia-İş Bankası Yayınları-2020
Fotoğraflar: Hulki Muradi