Uzun ve sağlıklı yaşamak hepimizin arzu ettiği bir sonuçtur.
Pekiyi bu şekilde yaşayanlar bizden farklı ne yapıyorlar?
Her şeyden önce, bizim kültürümüzde yaşlılığı dermansızlık, kırılganlık,
hastalık ve sevdiğimiz şeyleri yapabilme gücünü kaybetmek olarak anlaşılmakta ve algılanmaktadır.
Benzer konudaki Obezite ile Savaşmak ve Yaşlılığıma mektup yazılarımızı da okumanızı öneririm.
Özellikle de bu sonucu değiştirmek için uzun ve sağlıklı yaşayanları gözlemlemek,
onların yaşam tarzlarını inceleyerek bizden farklı ne yaptığını anlamaya çalışmak gerekmektedir.
Bu konuda yapılan araştırma ve gözlemlerin sonucunda bunun tek bir sebebinin olmadığı görülmüştür.
Özellikle besin takviyeleri veya sadece belirli gıdaları tüketerek bu sonuca varmadıkları anlaşılmıştır.
Sadece spor yapmak veya vücudu egzersize alıştırmak da yeterli olmamaktadır.
Ancak, diyet yapmak oldukça etkili sonuç vermektedir.
Ayrıca, konunun duygusal yanı da oldukça ön plana çıkmaktadır.
Araştırma sonuçları göstermektedir ki;
İleri yaş guruplarında olanların uzun ve sağlıklı yaşam sürdürmelerinin ana nedenlerinden birisi kuvvetli aile bağlarının ve sosyal bağlarının olmasındandır.
Özellikle de net ve uzun vadeli yaşam nedenlerini belirlemiş olmalarındandır.
Yapılan araştırmalarda inançları güçlü olan yaşlıların da uzun ve sağlıklı yaşlandıkları görülmektedir.
Her şeyden önce Pandemi döneminde de daha iyi anladık ki,
sadece kariyerimize odaklanmak bizi mutlu etmemektedir.
Fakat mutluluğun kendi içimizde olduğunu da unutmamalıyız.
Onu dışarıda aramak kadar yanlış bir yaklaşım olmayacaktır.
Sağlıklı ve Uzun Yaşama Önerileri
Bu konular üzerine kafa yorarak araştırma yapan Dan Buettner (Gazeteci ve araştırmacı)
kitabını da okumanızı öneririm.
Şayet bu konuda farklı bir kaynaktan okumak isterseniz de https://www.bluezones.com web sitesini ziyaret etmenizi öneririm.
Uzun ve sağlıklı yaşamanın en belirgin olumsuz nedenlerinden birisi de fast food, cips,
Cola gibi abur cubur ile beslenme alışkanlığımızdan kaynaklandığıdır.
Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek ve bu tür beslenmeyi sürekli kılacak alışkanlıklar edinmemiz çok önemlidir.
Özellikle yeni nesildeki obezite oranındaki artış da beslenme alışkanlıklarımızda
hata yaptığımızı ve kalıcı alışkanlıklar edinmemiz gerektiği göstermektedir.
Aynı zamanda kuşaklar arası olumlu iletişim kurmak da en az bu tür beslenmek kadar önemli olduğu görülmektedir.
Ayrıca, Dan Buettner yaptığı araştırmalarda şu sonuca vardığını da açıkça bahsetmektedir ki;
Kadın egemen kültürde erkekler daha uzun yaşamaktadır.
Yalnız yaşayan bireyler ve özellikle de erkeklerin ömründe ciddi kısalmalar veya sağlıksız bir yaşam sürdüklerini gözlemlediğinden bahsetmektedir.
Yalnızlık ve toplumdan uzaklaşma veya dışlanmanın da uzun ve sağlıklı yaşamak konusunda ciddi risk oluşturduğu gerçeğini unutmamalıyız.
Yapılan hayvan deneylerinde, annesi ile birlikte vakit geçiren maymunun, annesiz yetişen maymuna nazaran daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürdüğü bir gerçektir.
Annesiz maymun daha çabuk çökerek yaşlanmakta ve bağışıklık sisteminin de çalışmaz hale geldiği gözlemlenmiştir.
Toplumumuzdaki aile bağlarının yavaşlaması, boşanmaların artması ve yalnız yaşamalardaki artış alışkanlığı da uzun ve sağlıklı yaşamamızdaki riski arttırmaktadır.
Son olarak da Dan Buettner diyor ki;
Hepimizin dost sandığımız veya en azından öyle adlandırdığımız bir sürü sosyal medya arkadaşımız olsa dahi bu gerçek dostlukların yerini tutmamaktadır.
Gerçek dost edinip, zor günlerimizde yanımızda olacağına inandığımız kişilerle bir arada vakit geçirmek çok daha önemlidir.
Konuyu araştıran Gazeteci yazar Don BUETTNER ve kitapları hakkında bilgi edinmek için de https://kidega.com web sitesinden bilgi edinebilirsiniz.