Şer’iyye mahkemeleri 97 yıl önce bugün kapatılmıştır.
Her şeyden önce 8 Nisan 1924 de Şer’iyye Mahkemelerinin Kapatılması,
Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra laik sistemin kurulabilmesi için gerçekleştirilen en önemli devrimlerdendir.
TBMM batılılaşma yolundaki adımlarına devam ederek 8 Nisan 1924 tarihinde kabul ettiği Mahkemeler Teşkilatı
Kanunu ile Şer’iyye Mahkemelerinin görevine son vermiştir.
Ayrıca Devrim Yasaları ve Türkiye ve Tarihte Bugün ve Faydalı Bilgiler sayfalarını okumanızı ve
takip etmenizi öneririz.
Şer’iyye Mahkemeleri Kayıtları
Kadı defterleri (Şer’iyye sicilleri), Osmanlı Devleti’nde kaza kadılarının her türlü davalarda verdikleri kararları ve
merkezden gelen emirleri kaydettirdikleri mahkeme kayıtlarıdır.
Doğum, ölüm, miras gibi kayıtların tutulduğu deftere Şer’iyye defteri denilmektedir.
Kayıtların konuları ise çok çeşitlidir.
Alelâde vak‘alar, cinayetler, nikâh ve vergi kayıtları, narh uygulamaları, tayinler,
lonca davaları, vakfiye ve vakıf muhasebe verileri gibi örneklerdir.
Osmanlı şer‘iyye sicil arşivleri bugün yoğun olarak Türkiye’de ve Ortadoğu ülkelerinde ve
az sayıda eskiden Osmanlı toprağı olan diğer ülkelerde bulunmaktadır.
Şeriye Mahkemelerinin Kapatılması, 3 Mart 1924’te Şer’iyye ve Evkaf ve Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye
Vekâletlerinin İlgasına Dair Kanun teklifi ile olmuştur.
Ardından Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmani’nin Türkiye Cumhuriyeti Memaliki
Haricine Çıkarılmasına Dair Kanunun kabulü ile uyumlu ve paraleldir.
Cumhuriyetten sonra laik hukuk sistemine geçilmiş ve dolayısıyla artık kendilerine ihtiyaç duyulmayan
şer’iyye mahkemeleri bütünüyle kaldırılmıştır.
Lağvedilen Şer‘iyye ve Evkaf Vekâleti’nin yerine, İslâm dininin itikad ve ibadete dair hüküm ve işlerinin
yürütülmesi ve dinî müesseselerin idaresiyle görevli Diyanet İşleri kurulmuştur.
Ayrıca vakıfların idaresi ve işleriyle ilgilenen Evkaf Müdüriyet-i Umumiyyesi kurularak ve
her ikisi de başvekâlete bağlanmıştır.
Ancak ülkedeki bütün cami, mescid, tekke ve zaviyelerin yönetimiyle imam, hatip, vaiz, şeyh, müezzin ve
kayyım gibi görevlilerin işlemleri Diyanet İşleri reisinin yetkisindeydi.
Ayrıca müftüler de Diyanet İşleri Reisliği’ne bağlıydı.
Aynı tarihte çıkarılan Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu ile de ülkedeki bütün eğitim ve öğretim kurumlarının yanında
Şer‘iyye ve Evkaf Vekâleti’ne bağlı olan veya vakıflarca yönetilen mektep ve
medreseler de Maarif Vekaleti’ ne devredilmiştir.
Sonuç olarak bir süre sonra da medreseler kapatılmıştır.
Böylece Osmanlı Devleti’nde çok önemli görevler üstlenen iki büyük kurum,
şeyhülislâmlıkla vakıfların idaresi birer genel müdürlük seviyesine indirilip etkisiz hale getirilerek
yeni teşkilât içerisinde yerini almış oldu.
Konu hakkında detaylı bilgi için https://islamansiklopedisi.org.tr sayfasından okuyabilirsiniz.
You need to be a part of a contest for one of the highest quality blogs on the
net. I am going to recommend this web site!
You should take part in a contest for one of the most useful websites on the web.
I will highly recommend this blog!