Her şeyden önce sanal ortam öyle bir kullanıyoruz ki.
Ayrıca birbirimizin hayatına öyle bir giriyoruz ki.
Ancak hiç farkına varmadan anlamadan bir anda onun hayatında oluveriyoruz.
Ayrıca yazarak, izleyerek, tuşlara dokunarak,
Mesela Yüreğimizde hissederek konuk oluyoruz birbirimizin hayatına.
Yazdıklarımızda, okuduklarımızda, paylaşımlarımız da, mesajlarımızda,
Ancak yakın gördüklerimizi bir daha kaybetmemek adına özelimize alıyoruz,
Bir süreklilik getiriyor sonra bu…
Sonuç olarak her gün her yazısını, her paylaşımını, her mesajını merakla bekliyoruz o kişinin
Mesela bugün ne yapmış?
Ayrıca morali bozuktu bir ara
Düzeldi mı acaba?
Hastaydı iyileşti mi?
Sevgilisiyle sorunları vardı düzeldi mi?
Annesiyle tartışmıştı ne oldu acaba?
Ve derken derken hayatımıza almış oluyoruz o kişileri, Yakın takibinde oluyoruz..
Sonuç olarak ne yaptı, ne etti?
Bazen yazdıklarını da yeterli bulmuyoruz daha derine inip sorunlarına ortak olmak istiyoruz.
Öylesine yakın hissediyoruz ki kendimize…
Yazdıklarının haricinde anlamlar da yüklüyoruz yazdıkları mesajlara
Bu kız üzgün bak!
Ancak kapatmaya çalışmış ama
Ayrıca kapatmayı beceremediği bir mutsuzluk var yazdıklarında
Ve bir şeyi anlıyoruz..
Sonuç olarak bazı insanlar aynı biz…
O kadar bize yakın, o kadar can, o kadar candan ki;
Özümüz kadar yakın buluyoruz onu..
Seviyoruz..
Üzüntülü satırlarında hüznünü,
Satırlardan taşan sevinçlerinde mutluluğunu paylaşıyoruz…
Çok uzaklarda yüzünü göremediğimiz ama canımız kabul ettiğimiz dostumuz oluyor
sevgiyle yaklaştığımız..
kaybolmasını istemediğimiz canımızdan can oluyor..
“…dostluk da bir kaderdir,
Ama güzel bir kader…”
Ahmet Hamdi Tanpınar
Sanal Ortam ve Günümüzdeki Gerçekler
Her şeyden önce sanal ortamda bilgiye insan eli değmiyor.
Ayrıca yazıp arattırıyorsun istediğin kelimeyi.
Kütüphaneye dalıp, kitapların arasına gömülmüyorsun.
Yazmak için tükenmez kalem aramıyorsun.
Önce kopyalıyorsun, sonra yapıştırıyor.
Yerinden bile kalkmıyorsun.
Sonuç olarak bir anda öğrenip, bir anda unutuveriyorsun.
Titreyen elleri ulaştırmıyor klavye tuşları.
Mesela monitöre bakan gözler, göz göze gelemiyor.
Sonuç olarak sıkıca kucaklaşıp vedalaşamıyor dostlar.
Gerçek dost bulmakta zorlanan veya farklı arkadaşlıklar arayanların başvurduğu sanal arkadaşlık siteleri de kuruldu.
Bu konuya benzer Dost Olmak yazımızı da okumanızı öneririz.
Ancak buradan medet umanlar zaman içerisinde beklediklerini bulamamanın ağırlığını yaşıyorlar.
Ayrıca arkadaşlık sitelerinde ileri yaşlara göre de ayrıştırmalar yapılmış.
Bu tür sitelere https://www.olgun-arkadaslik-siteleri adresi gibi örnekler verilebilir.
Mesela 50 yaş,60 yaş ve üzeri arkadaşlıklar gibi.
Sonuç olarak gerçek arkadaş ve dostlar edinmeniz ve bunlara sıkı sıkıya sarılmanızı dileriz.
Bunun için de önce kendimiz mutlu olmalıyız.
Mutluluğun bir formülü yok.
Ancak bazı öneriler var.
Sevgiyle kalın.