İlk resim sergisi, 27 Şubat 1863 tarihinde, Osmanlı Devleti’nin o dönemdeki hükümdarı Sultan Abdülaziz’in desteğiyle açılmıştır.
Sergi-i Umumi-i Osmani kapsamında, İstanbul At Meydanı’nda (Hipodrom)
gerçekleştirilen sergi, 1 Ağustos 1863’e kadar sürmüştür.
Ancak ilk sanat sergisi, 9-23 Nisan 1667 tarihleri arasında,
Paris Resim ve Heykel Akademisi (Fransız Güzel Sanatlar Akademisi) tarafından,
Paris’te Palais Royale (Paris Salonu) ismiyle açılmıştır ve bu şehirdeki kamuya açık tek sanat sergisiydi.
İlk Resim Sergisi ve Şeker Ahmet Paşa
Şeker Ahmet Paşa’nın asıl adı Ahmet Ali dir.
1841 yılında Üsküdar’da doğmuş ve 1907’de vefat etmiştir.
Babası Ali Efendi’dir.
Her şeyden önce beş yaşında Üsküdar’da bir okula başlamış ve dokuz yıl süren bu ilk tahsil devresinden sonra sınavla Tıbbiye Mektebi’ne girmiştir.
1855 yılında girdiği Tıbbiye Mektebi’nden 1856’da Harbiye’ye geçen
Şeker Ahmet Âli Paşa, 1859’da mülazım olarak mezun olmuştur.
Ancak resimdeki başarısı nedeniyle daha 18 yaşında iken okulun resim öğretmen yardımcılığına tayin edilmiştir.
1864’te, Sultan Abdülaziz Dönemi’nde Paris’e Mekteb-i Osmanî’ye gönderilmiştir.
Ama 1864 – 1871 yılları arasında Paris’te yaşayan Şeker Ahmed Paşa,
Gustave Boulanger’yle ve École des Beaux-Arts’ın sınavını kazanarak Jean Leon-Gérôme’la çalışmıştır.
1867 Uluslararası Paris Sergisi nedeniyle Osmanlı Pavyonu’nun güzel sanatlar bölümünde sergilediği Sultan Abdülaziz’in karakalem portresi Padişah tarafından da görülmüş ve takdir edilmiştir.
Ayrıca, 1869 ve 1870 yıllarında Paris’te açılan resim salonlarında sergilediği eserleri beğenilen genç sanatçının oradaki eğitimini tamamlandığı kabul edilmiştir.
Buna karşılık da bir mükafat olarak üç ay da Roma’da çalışması uygun görülmüştür.
1871 yılında yurda döndükten sonra yüzbaşı rütbesi ile Mekteb-i Tıbbiye’de resim öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır.
Benzer konudaki yazımız Topkapı Sarayı Tarihçesi yazımızı da okumanızı öneririm.
Yurda Dönüşü
Bayezid, Zeyrek Kapudan İbrahim Paşa Mekâtib-i Rüştiyesi’nde ve Sultanahmed Sanayi Mektebi’nde öğretmenlik yapmıştır.
27 Nisan 1873’te bu okulda, katılımlı ilk Türk Resim Sergisi’ni açmıştır.
Ancak gayretleri sonucunda rütbesi kıdemli yüzbaşılığa (kol ağalığı) yükseltilmiştir.
Bu nedenle de Sultan Abdülaziz’in yaverliğine getirilmiştir.
Ahmet Ali Paşa’nın saraya girmesi ile Avrupa’nın tanınmış ressamlarından eserler alınmasını da sağlamıştır.
Sanayi-i Nefise Mektebi kurulması için büyük çaba göstermiştir.
Öncelikle de 1 Temmuz 1875’te Çemberlitaş’ taki Darulfünun binasında ikinci sergisini açmıştır.
Ancak 1877’de Petit Champs Belediye Tiyatrosunda büyük bir sergi daha gerçekleştirmiştir.
Ama 1881’de açılan ikinci Elifba Sergisi’ne katılmıştır.
1884’te Mirliva (Tuğgeneral), 1890’da Ferik (Tümgeneral) rütbesine kadar yükselmiştir.
Sonuçta 1895’te Saray Yabancı Konuklar Teşrifatçılığına (Müsafirîn-i Ecnebbiye) getirilmiştir. Ölümüne kadar bu görevi sürdürmüştür.
Ayrıca, 1897’de Pera Meşrutiyet Caddesi’nde, 1898’de Magasin de Congsigation adlı mekânda, 1900’de Tokatlıyan Pasajı’nda açtığı kişisel sergisinden sonra Sanayi-i Nefise Mektebinin jürisinde görev almıştır.
1901 ve 1902 Birinci ve İkinci İstanbul Salonlarına,
1905’te Postacılar Sokağı’ndaki bir apartmanda açılan sergiye katılmıştır.
Fakat yaptığı görevler nedeniyle aldığı toplam 60 adet nişan ve madalyanın 48’i yabancı ülkeler tarafından verilmiştir.
Paris’te bulunduğu sürede, neo-klasik üslubu benimseyen Boulanger ve Gérôme gibi Oryantalist sanatçıların atölyelerinde çalışmış olmasına karşın,
yaklaşık 1830-1870 yılları arasında etkin olmuş Barbizon Okulu sanatçılarına ilgi duymuş, hatta “Fontainebleau’dan Bir Köşe” adlı bir resim de yapmıştır.
Kaynak: https://www.kulturportali.gov.tr