Aşık Veysel, Veysel Şatıroğlu’dur gerçek adı.
Her şeyden önce 1894 yılında Sivas Vilayeti ‘nin Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya gelmiştir.http://www.sivas.gov.tr/
Annesi Gülizar, babası “Karaca” lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.
Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirmişlerdir.
Fakat kendisi de bu hastalığa yakalanarak gözlerini kaybetmiştir.
Ayrıca Göz Sağlığı yazımızı da okumanızı öneririm.
Halk şairleri yazdıkları şiirleri saz eşliğinde dile getirirler ve bu nedenle de şairlere aşık denmektedir.
Aşık Veysel’de hem şiir yazıyor hem de saz eşliğinde şiirlerini belli melodilerde söylemekteydi.
Ve bu nedenle de kendisine Aşık denilmekteydi.
Aşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Aşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yapmıştır.
Ancak 1970 lerde Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler
Aşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağlamışlardır.
Sonuçta Şarkışla’da her yıl adına şenlikler yapılmaktadır.
Aşık Veysel ve Ayakkabı Hikayesi
Aşık Veysel evli olduğu zamanlarda eşi başka bir adama aşık olur ve kaçmaya karar vermiştir.
Gece uyumak için yataklarına girdikten sonra eşi kalkar, hazırladığı bohçasını da aldıktan sonra pabuçlarını giyer ve ardına bakmadan kaçmaya başlamıştır.
Fakat biraz aradan sonra ayağına bir şeyin vurduğunu fark etmiştir.
Pabuçlarını çıkarttığında gördüğüne inanamamıştır.
Aşık Veysel’in tüm parası oradadır.
Sonuçta kaçacağını anlayıp sahip olduğu her şeyi eşine bırakmıştır.
Ayrıca parayla beraber bir not da yazmıştır;
O Kağıtta şu yazmaktadır.
“Al bu para ananın ak sütü gibi helal olsun, gittiğin yerde kendini ezdirme.
Bir de güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa ”
Hayatına Dair
Her şeyden önce babasının, Aşık Veysel’e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlamıştır.
Ama 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile onun düzenlemiş olduğu şairler gecesinde tanışmıştır.
Kutsi Bey tarafından verilen destek ile de birçok ili dolaşmaya başlamıştır.
Dolaştığı sırada da Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı da yapmıştır.
Her şeyden önce eserlerinde Türkçesi yalındır.
Ayrıca dili ustalıkla kullanmaktadır.
Çaldığı ve söylediği eserlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir.
Ancak doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır.
Başlıca şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), ve tüm bunları Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplanmıştır.
Ayrıca 2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Aşık Veysel’in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu “Dostlar Beni Hatırlasın” sahneye koyulmuştur.
Aşık Veysel 21 Mart 1973 yılında akciğer kanserinden vefat etmiştir.
Ayrıca 2014 yılında anısına Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından düzenlenen Prömiyere kızı ve torunları da katılarak ödül verilmiştir.