Anne veya Baba Tarafından Çocuklara Mal Satışı

346

Anne veya baba tarafından bir kimseye bir mal varlığı devredilmişse, bu devir işleminin bir tür bağış olduğu kabul edilmektedir.

Anne veya Baba ve boşanmak
Anne veya Baba ve boşanmak

Pekiyi bu durum boşanma davalarını nasıl etkilemektedir?

Bir örneğimiz olacak, gelin onun üzerinden konuyu inceleyelim.

Her şeyden önce evli bir çift boşanmaktadır.

Birlikteyken edinilmiş malların paylaşımında;

Kocanın iki farklı bankadaki hesaplarında boşanma davasının açıldığı tarihte para olduğu tespit edilmiştir.

Kadın, bu mevduatların da edinilmiş mal olduğunu iddia etmektedir.

Ancak hesapların sahibi olan eş bu paraların,

babası tarafından kendisine ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devredilen ilgili parsel sayılı taşınmazın satışından elde edilen para olduğu savunmasını yapar.

Konu ile ilgili olan Mirasta Hayırlı Evlat Sözleşmesi yazımızı da okumanızı öneririm.

Ona göre taşınmaz satış bedeli olarak ilgili hesabına bu paranın yatırıldığını,

bu paranın bir miktarının ise sonraki tarihte diğer hesabına virman yaptığından bahseder.

Ancak bahsedilen hesabında para kaldığını;

Ancak, bu paranın bir miktarını aynı gün kız kardeşine havale ettiğini,

hesabında önceki paralarla birlikte de bu paranın kaldığını ileri sürmektedir.



Anne ve Baba Tarafından  Çocuklara Mal Satışına Yargıtay ne diyor?


Anne veya Baba tarafından satılan
Anne veya Baba tarafından satılan

Öncelikle mahkeme tapu kayıtlarını, banka hesap hareketlerini inceleyecektir.

Sonuçta olayların gerçekten eşin anlattığı gibi cereyan ettiğini tespit edecektir.

Eş, ayrıca ölen babasının bu parsel sayılı taşınmazlarını da diğer kardeşlerine ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini tapu müdürlüğü yazılarıyla ispatlar.

Ama onlara da babası satışla devretmiş gibi tapuda işlem yapmıştır.

Artık uyuşmazlık, bahsedilen tutar ile satılan ilgili parsel sayılı taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığı hususundadır.

Yargıtay’a göre

Mal rejiminin tasfiyesinde anne ve baba gibi yakınlar tarafından eşlere yapılan temlik işlemleri,

Resmi kayıtlarda bedelle yapılmış gibi gösterilse bile,

hayatın olağan akışına göre, karşılıksız kazandırma, bir tür bağış işlemi olarak kabul edilmektedir. (TMK md 220/2).

Bu nedenle de, eşe bağış olarak geçen bu malvarlığı onun kişisel malı olduğu kabul edilmektedir.

Kuşkusuz, bu işlemin karşılıksız kazandırma olmadığı, iddia eden kişi tarafından ispatlanabilmektedir.

Yargıtay ayrıca bir fiili karine olarak, hayatın olağan akışına göre eşlerden birinin anne veya babası tarafından yapılan bu gibi malvarlığı devirleri karşılıksız kazandırma (bağışlama) olarak değerlendirmektedir.

Yani bir kimseye anne veya babası tarafından bir malvarlığı devredilmişse,

bu devir işleminin karşılıksız kazandırma, bir tür bağış olduğu kabul edilmektedir.

Örnek ile Anlatırsak

Örneğin; bir aracı noterde, yazlık daireyi tapuda satış gibi gösterme,

satıcı anne veya baba, alıcı çocukları ise, geçerli kabul edilmeyerek, bağış kabul edilmektedir.

Elbette bu karinenin aksi de doğru olabilmektedir.

Yeter ki iddia sahibi iddiasını ispatlayabilsin.

Edinilmiş mal uyuşmazlıklarında, gerçek bir satış olduğunda,

yani parasını vererek gerçek anlamda satın alındığını,

tasarrufun karşılıksız kazandırma olmayıp karşılığı verilerek elde edilmiş bir edinim olduğunu, gerçek anlamda bir satış işlemi olduğunu iddia eden eş;

Başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle de ispatlayabilecektir.

Babasından satın aldığı taşınmaz için ödenen paranın havale, EFT makbuzları, paranın kaynağı gibi hususlar en kuvvetli delillerdir.

Anne veya Baba Edinilmiş malların yarısı artık değerdir

Boşanan eşler
Boşanan eşler

Medeni Kanununa göre, eşler arasındaki yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Bu mal rejimi süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda,

diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır.

Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir haktır.

Yoksulluk nafakasının aksine, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine,

iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.

Önemli olan, paylaşılması talep edilen malların yasal mal rejimi sırasında kazanılıp kazanılmadığıdır.

Artık değere katılma alacağı nasıl mı hesaplanır?

Öncelikle eklenecek değerlerin bulunması gerekmektedir (TMK md 229). https://www.mevzuat.gov.tr

Sonra denkleştirmeden (TMK md 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin önceden edinilen mallarının (TMK md 219) toplam değerinden,

Bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK md 231) yarısı,

diğer eşin artık değere katılma alacak hakkı olacaktır. (TMK md 236/

Edinilmiş değilse?

Ama eşler boşandığında birlikte elde edinilmiş malların tasfiyesi hususunda sorun çıkacaktır.

Temelde en büyük sorun ise bazı malların edinilmiş mal olup olmadığıdır,

dolayısıyla diğer eşle paylaşıma gidilip gidilemeyeceğinde çıkmaktadır.

Aslında bir karine var:

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar birlikte elde edilen mal olarak kabul edilmektedir. (TMK md 222).

Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.

Eğer bir malın eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemiyorsa, o mal eşlerin paylı mülkiyetinde sayılmaktadır.

Eşlerden birinin bir külçe altını varsa, karineye göre bu birlikte elde edilmiş olarak kabul edilmektedir.

Yani diğer eşle paylaşılmalıdır.

Bu külçe altının hangi eşe ait olduğu tespit edilemiyorsa, o zaman da bu külçe altın her iki eşin paylı mülkiyetinde kabul edilmektedir.

İspat konusu da her zaman kolay olmamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !