Üzüntü duymak sık sık hissettiğimiz duygularımızdandır.

Duygularımızı Kontrol Edebilmek
Duygularımızı Kontrol Edebilmek

Her şeyden önce neden üzüldüğümüzü bilsek de ona mani olamamaktayız.

Özellikle de yerli yersiz üzülsek de ona mani olamayız.

Kimilerimiz bu duyguyu hissetmeye başladıklarında büyüttükçe büyütürler. https://madalyonklinik.com

Ancak Anadolu’da bununla ilgili güzel bir deyim de vardır.

Küçük bir şeyi büyütünce ‘’Habbeyi kubbe yapmak’’ derler.

Ayrıca üzüntü duymak elde değil ki bırakıp, unutup uzaklaşamayız.

Her ne kadar üzülmeyelim desek de üzülmeye devam ederiz.

Üzülme duygusu bizi yıpratan bir duygudur ve üzerinden bir süre geçince onu unuturuz.

Fakat aklımıza geldiğinde de neden bu kadar bunu büyüttük ki dediğimiz anlar da olur.

Genellikle de buna sebep olan duyguyu kabulleniriz Fazla Düşünmek

Halbuki onu yenmek de mümkün olabilecektir.

Ancak onu yenebileceğimiz hiç de aklımıza gelmemektedir.

Carlyle’nin şu sözü der ki; Bizim asıl görevimiz,uzaklardaki belli belirsiz şekilde nelerin var olduğunu görmek değil,önümüzde çok belirgin olarak var olan şeyleri yapmaktır.

Üzüntü Nedir

Temel duygularımızdan biri olan üzüntü; keder, acı, kasvet, melankoli, umutsuzluk ve yalnızlık gibi pek çok anlama gelebilmektedir.

Üzüntü Neden
Üzüntü Neden

Duygularımız hayatımızın renklerini oluşturur, davranışlarımıza ve düşüncelerimize yol gösterir, harekete geçmemizi sağlar.

Ayrıca bizi yaşamaya motive eden itici güce kaynak olurlar.

Her duygunun taşıdığı bir mesaj vardır.

Bu kapsamda üzüntünün mesajı ise “İyi hissetmiyorum, bana yardım edin çünkü rahatlamaya ihtiyacım var.” şeklinde olabilmektedir. 

Aynı zamanda üzüntü olumsuz bir duygudur.

Bundan dolayı üzgünken etrafımızdaki olumsuzluklara daha çok odaklanırız.

Kayıp ve eksik algısını gereğinden fazla hissederiz.

Bu eksiklik kayıp bir nesne veya kişiyle alakalı olabilirken aynı zamanda bireyde başarısızlık hissini uyandırır.

Hissedilen yoğunluk kişiden kişiye ya da kayba verilen öneme göre değişkenlik gösterir.

Ancak üzgün olmak her zaman kaçındığımız bir durum değildir.

Kederli, hüzünlü, melankoli halini yaşamayı tercih ettiğimiz durumlar da vardır.

Örneğin efkarlandıran damar şarkılar diye tabir edilen şarkılar dinleriz veya okuduğumuz bir kitabın bizi duygusallaştırmasını kitabın kalitesine yorarız.

Depresyon İlişkisi

Depresyon
Depresyon

Toplumda yaygın olarak karşımıza çıkan yanlış inanışlardan biri de her üzgün hissettiğimizde depresyonda olduğumuzu sanmamızdır.

Halbuki üzüntü ve depresyon farklı anlamlara karşılık gelmektedir.

Bu duyguyu daha kısa süreli hissedilirken depresyon daha uzun süreli yaşanmaktadır.

Günlük rutinlerimizi ciddi ölçüde aksatmaktadır.

Üzgün olma durumunun geçmesi daha kolayken depresyonda uzman yardımına ihtiyaç duyulmaktadır.

Dün’ ü Değil Bugünü Yaşa

Bugün içerisinde yaşadığımız dönem itibari ile hepimiz stresli günler geçirmekteyiz.

İnsanların büyük bir çoğunluğu sinirsel ve ruhsal bunalıma girmemeye gayret göstererek yaşamaktalar.

Üstümüze yığılan dünkü problemler bizi zorlarken bugünü yaşamadan zaman geçebilmektedir.

Dün yaşadıklarımızın geçmişte kaldığının farına vararak bugünümüzün tadını çıkarmaya çalışmalıyız.

Her şeyden önce bilge Epictetus’ un dediği gibi;

Mutluluğa giden tek bir yol vardır;

O da arzularımızın üstünde olan şeyler için üzülmeyi bırakmaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Close
KIRKINDAN SONRA © Copyright 2020. All rights reserved.
Close
× Bize yazabilirsiniz !