2023 yılı Küresel Emeklilik Endeksi Mercer İnsan kaynakları danışmanlık firması, CFA Enstitüsü
ve Monash Finans Araştırmaları Merkezinin iş birliği ile hazırlanarak yayınlanmıştır.
Son dönemde giderek azalan ücret ücretler, artan enflasyon ve azalan yatırım gelirleri, mevcut ekonomik ortam, emeklilik gelir sistemleri üzerinde ek finansal baskılar oluşturmaktadır.
Bu nedenle de emekliler için daha iyi sonuçlar sağlayacak yeni bir emeklilik sistemini kurgulamalıyız.
Bu çalışmanın, gelecekteki emekliler için sonuçlarını iyileştirebilmesi amacıyla, dünya genelinde hükümetler ve politika yapıcılar için emeklilik gelir sistemlerini gözden geçirmeleri için bir teşvik görevi göreceği düşünülmektedir.
Bu yayınlanan verilere ise https://www.mercer.com/tr-tr web sayfasından ulaşabilirsiniz.
Her şeyden önce bu yıl 15’incisi yayınlanan ve dünya nüfusunun yüzde 64’ünü kapsayan
47 emeklilik sisteminin karşılaştırıldığı raporda, geçtiğimiz yıllarda liderliğini kaybeden
Hollanda tekrar ilk sırada yerini aldı.
Fakat bunu İzlanda ve Danimarka ikinci ve üçüncü sırada takip ettiler.
Bu raporda 5’inci kez yer alan Türkiye ise geçen yılki 40. sıradaki yerinden bu yıl
listede 44’üncü sırada yer almıştır.
Araştırmada ayrıca Türkiye’nin sürdürebilirlik alanında gelişim potansiyeli olduğuna vurgu yapılmıştır.
Bu araştırmada 50’den fazla gösterge dikkate alınarak Küresel Emeklilik Endeksi hesaplanmaktadır.
Bu sonuçlara göre de Hollanda 85 puanla ilk sırada yer almıştır.
Sırası ile 2. Olan 83,5 puanla İzlanda 2. Ve 81,3 puanla da Danimarka 3. Sırada yerini almışlardır.
Endeks sonuçları; A,B,B+,C,C+ ve D,E notları olarak sınıflandırılmıştır.
80 ve üstü puanlar A, 35-50 arası puanlar D sınıfındadır.
35 puan altı olan sistemde yer verilmemektedir.
Bu kapsamda Türkiye D sınıfındadır.
Bu sonuçlarda iyileştirmeler olmadan sistemin etkinliği ve sürdürülebilirliği şüphelidir.
Düşen Doğum Oranları ve Küresel Emeklilik Endeksi
Öncelikle Küresel Emeklilik Endeksi’nde yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük alt endekslerinin ağırlıklı ortalamasının kullanılmaktadır.
Fakat bu kapsamda düşen doğum oranlarının, uzun vadede birçok ekonomi ve emeklilik sistemi üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Ayrıca bu konu ile ilgili olaraktan Emekliler Yılında Verilecek Destekler yazımızı da okumanızı öneririz.
Özellikle de İtalya ve İspanya gibi ülkelerin sürdürülebilirlik puanlarına olumsuz etki yaptığı görülmektedir.
Fakat yeterlilikte yüzde 86,7 ile Portekiz, sürdürülebilirlikte yüzde 83,8 ile İzlanda ve bütünlükte yüzde 90,9 ile Finlandiya en yüksek değerlere sahip ülkelerdir.
Yeterlilikte yüzde 39 ile Güney Kore, sürdürülebilirlikte yüzde 22,6 ile Avusturya, bütünlükte ise yüzde 25,7 ile Filipinler en düşük değerlere sahip oldukları görüldü.
Ama Çin, Kore, Singapur ve Japonya gibi birçok Asya ülkesinin son beş yılda puanlarını iyileştirmek adına gerçekleştirdiği reformlar dikkat çekmektedir.
Ancak bu yöntemle Dünyanın en iyi emeklilik sistemlerini belirleyen raporda,
emeklilik ve sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirmek ve insanlara emeklilik döneminde
daha iyi yaşam kalitesi sağlamak için yapay zekanın potansiyeli de incelenmektedir.
Her ne kadar Türkiye’nin, geçen seneye göre asgari emeklilik aylığındaki iyileştirme ve
diğer istatistiklerle yüzde 46,3 ile genel sıralamada 44’üncü sırada yer almıştır.
Küresel Emeklilik Endeksine göre Türkiye yüzde 46,5 ile yeterlilik alt Endeksi’nde 39’uncu,
yüzde 31,1 ile sürdürebilirlik alt endeksinde 42’inci ve yüzde 67,3 ile bütünlük alt endeksinde 35’inci sırada yer almaktadır.
Güçlü emeklilik sistemlerine erişim ve bu sistemlerin sürdürülebilirliği, sermaye piyasalarının yapısal dayanıklılığını güçlendirmenin temel bileşenleridir.
Endeksin yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük standartlarını karşılayan emeklilik sistemleri, finansal sistemin sağlığına katkıda bulunacaktır.
Daha iyi emeklilik sistemlerinin özelliklerini anlamak şimdi her zamankinden daha önemlidir.
Bu konuda yapılan öneri
Her şeyden önce bireysel emeklilik sisteminde kapsama girenlerin sayısını artırmak için, otomatik kayıt sistemini teşvik etmeliyiz.
Ancak diğer yanda da Kamuda emeklilik yaşını artırmak gerekmektedir.
Böylece kamu tarafından finanse edilen emeklilik yardımlarının maliyetini azaltmalıyız.
Ayrıca yaş faktörünü yaşam beklentisini yansıtacak şekilde belirlemelidir.
Ama ileri yaşlarda daha yüksek işgücüne katılımı teşvik etmek gerekir.
Bununla birlikte de özel tasarrufu teşvik etmelidir.
Ancak Kamu emeklisinin gelecekte bağımlılığı azaltmalıdır.
Fakat cinsiyetler arası emeklilik farkını azaltarak, tasarruf edilen fonların emeklilik gelirinde kullanılmasını sağlamalıyız.
Bu konuda daha detaylı bilgi için https://tued.com.tr web sitesindeki ilgili yazıyı okumanızı öneririz.
