Komedi kişilerin ya da toplumların aksayan yönlerini yansıtarak güldürmeyi ve bunu yaparken de düşündürmektir .
Ancak Komedi kelime anlamı olarak, cümbüş ya da alay anlamına gelen komos kelimesi ile ezgi anlamındaki ode kelimelerinin birleştirilmesi ile ortaya çıkmıştır.
Komediler ele aldığı konulara göre çeşitli adlar almaktadır.
Buna göre, insan karakterinin gülünç ve aksak yönlerini ele alan oyunlar “karakter komedisi“, toplumun gülünç ve aksak yönlerini yansıtan oyunlar “töre komedisi“,
Merak ve güldürü amacı güden oyunlar ise “entrika komedisi” olarak adlandırılmaktadır.
Diğer yazımızda sıraladığımız Titanik Filminin Gerçek Hikayesi yazımızı da okumanızı öneririm.
Komedi ve Şarlo
Komedi denildiğinde ilk hatırladıklarımızdan Sir Charles Spencer Chaplin’dir.
Londra’nın fakir bölgelerinden birinde doğup büyüyen Chaplin, 1913’te gittiği ABD’de sinema filminde rol almaya başlamıştır.
1914’teki ilk filmi Making A Living’in ardından çekilen Kid Auto Races in Venice filminde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan “Şarlo” tiplemesini yaratmıştır.
Hepimiz onu bu hali ile hatırlamaktayız.
Daha sonra da aralarında 1917 yapımlı The Immigrant ve The Adventurer gibi filmlerinin de bulunduğu altmıştan fazla kısa filmde oynamıştır.
Ancak yeni gelişmekte olan sinemanın da etkisiyle dünya çapında görülmemiş bir üne kavuşmuştur.
Ayrıca, filmlerinin gösterildiği her ülkede insanların hayranlığını toplamasına rağmen,
Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığını reddetmesi sebebiyle bu ülkede kendisine yönelik olarak başlatılan karalama kampanyası;
Kendisinden bir hayli genç olan kadınlarla yaptığı dört ayrı evlilik ve sonrasında da bir dönem kendisine açılan babalık davası,
Sonrasında da ‘’ The Immigrant ‘’filminde bir ABD memurunu tekmelediği sahne ve son olarak Altına Hücum filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olayların etkisiyle Chaplin’in ABD’ye girmesi yasaklanmıştır.
Bunun üzerine karısı ve çocuklarıyla birlikte hayatının sonuna kadar yaşamak üzere İsviçre’ye yerleşmiştir.
Ancak 1972 yılında Oscar Özel Ödülü’nü almak için yıllar sonra ABD’ye gitmiştir.
Takip eden yılda ise Sahne Işıkları adlı filmle bir kez daha Oscar ödülünü kazanmıştır.
Sonuçta 1975 yılında 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından
şövalye unvanına layık görülmüştür.
Hayatı ve filmleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz https://tr.wikipedia.org web sitesindeki hakkındaki yazıyı okumanızı öneririm.
Hayat Dersi
Charli Chaplin yine bir gece sahnedeyken seyircilere bir şaka yapar ve herkes gülmeye başlar.
Aynı şakayı tekrar yapar fakat bu kez birkaç kişi güler.
Sonuçta aynı şakayı bir kez daha yaptığında ise kimsenin gülmediğini görür.
Bunun üzerine ise sahneden seyircilere şöyle der;
‘’Aynı şakaya tekrar gülemiyorsunuz ama neden aynı şey için defalarca tekrar tekrar ağlıyorsunuz ‘’
Hayatın her anının tadını çıkarmalısınız.
Hayat çok güzeldir.
Hayatta en boş geçen günümüz gülmediğimiz günlerdir.
Gülümsemeye devam edin, sevdiğiniz şeylerle ilgilenin der.
Bir de şöyle devam eder;
Yağmurda yürümeyi severim, çünkü kimse gözyaşlarımı göremez.
Unutmayın ki bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir.
Endişelendiğimiz şeyler bile.
